Mevdûdî, 1942’de başlayıp 1972’de tamamladığı Tefhîmu’l-Kur’ân’da her sûreye bir giriş yazarak, sûrenin nüzûlünü,
içeriğini, dönemin şartlarını ve İslâm’ın karşılaştığı zorlukları ele almıştır. Tefhîmu’l-Kur’ân, rivayet tefsiri olmaktan
ziyade Kur’ân âyetlerinin dirayete göre yorumlandığı bir tefhîm (kavrayış) çalışmasıdır. İçinde yaşadığımız çağın
sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik şartlarını ve sorunlarını irdeleyen, bu sorunlara çözüm arayan, ayetlerin güncel
yansımalarını anlamaya ve anlamlandırmaya çalışan, Kur’ân’ın tüm dönemleri ve toplumları kuşatan, insanlığa yol
gösterici içeriğini taze bir nefesle aktaran eser, son zamanların en özgün ve en önemli tefsir çalışmalarından biridir.
İnsanoğlu tarih boyunca ilahi mesaja muhatap olmuştur. Ardarda ve her kavme gelen Peygamberlerin, indirilen sahife ve kitapların hepsi tek bir mesajı iletmek istemiştir insana: Allah birdir ve O’ndan başka ilah yoktur. Yani “Tevhid”, varlığın hayat kaynağıdır. Kur’an, insan tarihinin şahit olduğu bütün Peygamberlerin ve Kutsal Kitapların bu evrensel mesajını doğrulayan, tamamlayan son ilahi Kitaptır.
Şu halde insanoğlu, ilahi bilgi ve tebliği ancak bu kitabı okuyarak, onu anlamaya çalışarak öğrenebilir; ruhunu, dünyasını ve geleceğini aydınlatabilir.
İslam dünyasında yüzlerce tefsirin kaleme alındığını görüyoruz. Bu değerli tefsirler, Kur’an-ı Kerim’i çeşitli seviyelerde açıklayarak insanın ilahi tebliği anlamasına yardımcı olan eşsiz kaynaklardır…
Değerlendirmeler
Henüz değerlendirme yapılmadı.