Bu saldırılar, yetkililerden aldıkları emir üzere (kendilerinin de deyimiyle) emir kulları olan resmi hiz-mete mahsus sözde din adamları, menfaati ve koltuğunun elinden gitmesinden korkan menfaatperest münafık tipli hocalar, tarikat ehli olup sapan ve saptıran şeyhler ve kendilerini ehli sünnet olarak tanıtan sözde selefiler yani, Mürcie/İrca’ya sapmış olanlar ve bunların söylemleri doğrultusunda hareket eden cahil insanlar tarafından her zaman ve mekanda yapılmıştır ve durmadan tüm hızıyla da yapılmaktadır.
İlginç olan ise, bu insanlardan Hariciliğin tanımını yapmalarını istediğimiz zaman klasik cevap olan “tekfir ederler” demekten başka bir açıklama yapamadıklarını görmekteyiz, çünkü araştırma gereği bile duymamış papağan gibi başkalarının söylediklerini tekrarlamışlardır. Sağdan soldan veya televizyon ekranlarında kendilerine, sistem tarafından Tevhid ehli Müslümanları karalamak ve insanlarla aralarına duvar örme görevi verilenlerden duyduklarını söylerler. O kişilere de baktığınız zaman tıpkı bir koro gibi hepsinin aynı şeyleri tekrar ettiklerini görürsünüz, çünkü hariciliğin gerçek vasıflarından bahsedecek olurlarsa kendilerinin de harici oldukları ortaya çıkacaktır.